Kısaca, insanların "kaybetme" konusundaki hassasiyeti, "kazanma" konusundaki tatmin duygusundan daha fazladır. 1000 lira kazanmanın mutluluğu, 1000 lira kaybetmenin getirdiği acıdan çok daha azdır.

İnsanların korktuğu şey para kazanamamak değil, kazandıkları parayı kaybetmek korkusudur. Örneğin, 10.300 satın alarak ETH aldınız ve ardından ETH 3.900'e yükseldi. Bu durumda %30 kar ettiniz ve artık hesaplarınızdaki rakamın sizin paramış gibi olduğunu düşünmeye başladınız. Sonra ETH 3.400'e düştüğünde, bilinçaltınız bunun bir kayıp olduğunu düşünmeye başlayacak. Ancak aslında 3.400'e düşse bile hala kazançlısınız, ama bunu kabul edemiyorsunuz. İşte bu kayıp korkusu psikolojisi, tatmin olmama durumudur.
Ekonomistler Kahneman ve Tversky deneyler yapmışlardır ve sonuçlar şunu göstermiştir: Bir kez kaybedilen bir miktarın psikolojik etkisi, eşit miktardaki kazancın yaklaşık iki katıdır.
Yine ilk soruya dönecek olursak, her zaman yüksekten alıp, düşüğe satıyor musun?
Eğer bir coin her gün %1 artıyorsa kesinlikle elde tutarsın, ama eğer bir gün aniden %20 artarsa, ertesi gün %1 düşerse, üçüncü gün de %1 daha düşerse çoğu insan bunu elde tutamaz.
Sebep, hesabınızın baştan zarar etmesi. Siz "soğukkanlı analiz" yapmak yerine "acıyı hemen dindirmek" veya "kârı korumak" istiyorsunuz. Böylece, kripto dünyasında bu tür eylemlerin tekrar tekrar sergilendiğini görüyorsunuz:
Fiyat biraz düştüğünde hemen zararı kes, çünkü "daha fazla kaybetmek istemiyorum"
Birkaç gün biraz yükseldi, hemen içeri daldım, "bu fırsatı kaçırmaktan korktum"
Karşılığını aldım, satmak istemedim, sonuçta tekrar kaybettim, "Bu kadar zamandır zarar ediyorum, biraz daha bekleyelim..."